Halil Falyalı cinayeti davasında karar
KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş’ın öldürülmesiyle ilgili aralarında Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşlerin de bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme sanık Mustafa Söylemez’e iki müebbet hapis cezası verirken; Sanık Mehmet Faysal Söylemez’in tüm suçlardan beraatına ve tahliyesine karar verildi. Sanıklar Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener ve Nadir Yıldız’a toplam 25 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanık Metin Süs’ün beraatına, firari sanık Cemil Önal’ın ise dosyasının ayrılmasına karar verdi.
Tutuklu sanıklar Mehmet Faysal Söylemez ve Abdurrahim Çelik, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya getirildi. Duruşmaya, aralarında sanık Mustafa Söylemez’in de bulunduğu bazı sanıklar, tutuklu kaldıkları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmaya Özge Falyalı’nın avukatı da katıldı.
Duruşma savcısı eski görüşünü tekrarladığını söyledi. Şikayetçi avukatı sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
MEHMET FAYSAL SÖYLEMEZ’İN AVUKATI ‘ÖLDÜRÜLEBİLİRİM’ DEDİ
Mehmet Faysal Söylemez’in avukatı Coşkun Atılgan ise söz alarak, “Bu davada 5 gündür komisyonunuza gerçeğin ortaya çıkması için yalvarıyoruz. Hakimler ve Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulunduk” dedi. HSK).Cebimde flash bellekle geldim. Bunu okuduktan sonra öldürülebilirim ve gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum.” “Bunu engellemekten siz sorumlusunuz. Bu suça sizin de katıldığınızı düşünüyorum” dedi. Avukat Atılgan, flash bellekte Falyalı cinayeti öncesinde ve sırasında yapıldığını iddia ettiği bazı Whatsapp yazışmalarını gösteren görüntünün bulunduğunu belirterek, bunun mahkeme salonundaki ekranda gösterilmesini sağladı. Avukat Atılgan, 25 Ocak 2022’de başlayan ve cinayet tarihine kadar devam eden yazışmada, Falyalı cinayetinin planlandığını ve cinayetin Söylemezler tarafından işlenmediğini iddia ettiği ifadeleri tek tek okudu. Atılgan, daha sonra, “Bu yazışma Erhan Kanioğlu ile Ulvi Umutlu arasındadır. Beni öldürecekler, iki çocuğum umurunda mı? Ben öldürülürsem kanım senin ellerinde. Ulvi burada mı?” Duruşma salonunda bulunan Ulvi Umutlu ayağa kalkarak, “Ben merhumun avukatıydım. Aileyi temsil etmeye geldim. 8 yıldır duruşmayı takip ediyorum. Hayatımda sabıka kaydım yok” dedi. . Kaç yaşındayım? Sizi yanıltmış olabilirler, düzeltin diyorum. Ben avukatım.” Sanık Mustafa Faysal Söylemez, sanık koltuğundan “Düzelteceğiz” dedi.
“AİLEYİ TEMSİL EDERSE ÖNDE OLMALI MI?”
Konuşmasına devam eden Avukat Coşkun Atılgan, “Ben aileyi temsil etmeye geldiğim kısmına takıldım. Eğer aileyi temsil ediyorsa önde olması gerekmez mi? Neden arkada oturuyor?” “Olay yerine ilk giden Özge Falyalı oldu. Polisten bile önce ayrıldı. Neden öldürüldüğünü, uyuşturucu ticareti mi yoksa korkutma amaçlı mı olduğunu bilmiyoruz ama öldürdüler. Artık öyle. Bağımsız hakimlerin görevi. Hakkınızda suç duyurusunda bulundum. Avukatlık görevim burada bitiyor, müvekkiline “Kendisini savunmamasını söyleyeceğim” dedim. Savcı bu yazışmaları merak etmez mi? Muhtemelen yalan söylüyorum, araştırılmayacaklar mı? Halil Falyalı’nın katilinin kim olduğunu merak etmiyor musunuz? Denenmeniz için her yolu deneyeceğiz. Bu deliller varken karar verilemez” diyerek elindeki belgeleri masaya koydu. Yerine koyarak duruşma salonundan ayrıldı.
SÖYLEMEZ’İN AVUKAT EŞİ SAVUNMA VERMEDİ
Duruşmada sanık Mehmet Faysal Söylemez’in avukat olan eşi Dilek Söylemez, “Eşi olarak bu davada savunma yapmıyorum” diyerek salonu terk etti.
MEHMET FAYSAL SÖYLEMEZ: HAYATIMDA HİÇ KIBRIS’A GİTMEDİM
Daha sonra söz alan sanık Mehmet Faysal Söylemez, heyete savunma yapmayacağını, toplumu ve kamuoyunu bilgilendirme amaçlı bir konuşma yapacağını söyledi. Söylemez, “Dünyanın en zor işi, olmayan bir şeyin varlığını ispatlamaya çalışmaktır. Bu durumda benden istenen de tam olarak buydu. Size durumumu anlatayım. Ben Kıbrıs’a hiç gitmedim. Hayatım boyunca hiç kumarhaneye gitmedim, kumarhanede kumar oynamadım, hiç uyuşturucu kullanmadım, hiç satış yapmadım, asla kara para aklamadım, kimseye de şantaj yapmadım” dedi. Halil Falyalı’yı tanımadığını, Falyalı’nın onu tanımasının mümkün olmadığını vurgulayan Söylemez, belgede adı geçen isimlerden hiçbirini tanımadığını iddia etti. Söylemez, “Bu olayla ilgili olarak ağabeyim Mustafa Söylemez gözaltına alındı. Kendi başıma araştırmaya başladım. O dönemde bu durumdan rahatsız olan polislerin başında bulunan Süleyman Soylu bana emir ve talimat verdi. bu durumdan rahatsız olduğu ve saklamak istediği şeyler olduğu için beni gözaltına aldı. “Savcının tutukluluk nedeni ‘Mustafa Söylemez’in kardeşi olduğu belirlendi” dedi. Kardeşinin hatalı olduğunu kanıtlayan ve suçu işlediğine dair belgede somut bir delilin bulunmadığını söyleyen Söylemez, “Ben çete değilim, çete lideri değilim. Aslında bir çete var. O çetenin adı ‘İstanbul Adliyesi Çetesi'” diyen yargı camiasındaki isimlerin de çetenin içinde olduğunu iddia etti. Bu tezlerin tuhaf karşılanabileceğini söyleyen Söylemez, konuşmasının sonunda şunları söyledi: “Ben dedim ki; 1996’da bir çete arıyorsunuz, Mehmet Ağar ve Sedat Bucak ikilisine bakın.’ Bu açıklamadan 10 gün sonra Susurluk kazası yaşandı ve ardından Susurluk skandalı çıktı. Susurluk çetesi aylarca manşetleri işgal etti, öyle de oldu.” diye konuştu. Son sözü sorulan sanık Söylemez, “Siz olayı bizim aracılığımızla ihale etmeye çalışıyorsunuz, ışık tutmaya çalışmıyorsunuz. Tarafsınız, bu davadan çekilin, çekilmemeyi reddediyorum.”
Söz verilen sanık Mustafa Söylemez, “Dosyada beni suçlayacak hiçbir delil yok. Masumiyetimi ispat eden delilleri saklıyorsunuz. Siz hakim değilsiniz, tarafsınız. Benim verecek bir savunmam yok. ” Mustafa Söylemez’in avukatı Abdülhamit Saysal da hakimin reddi sürecinin tamamlanmadığını, mahkemenin bu aşamada herhangi bir işlem yapamayacağını iddia etti. Sanık Cengiz Şener, “İddialar tamamen yalan ve saptırmadır. Söylenenler kurgudur. Yargıtayınızın adaletine sığınırım. Şeytan ayrıntıda gizlidir Sayın Cumhurbaşkanım.” Sanık Seçkin Yıldız da suçlamaları reddederek beraatını istedi.
MAHKEME KARARINI AÇIKLADI
Mahkeme heyeti, sanığın “kasten iki kez adam öldürme” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçlarını işlediğinin kanıtlanamaması nedeniyle sanık Mehmet Faysal Söylemez’in beraatına ve tahliyesine karar verdi.
Komite, sanık Mustafa Söylemez’in “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçundan beraatına ve tahliyesine karar vererek, Halil Falyalı’yı öldürme suçundan “kasten adam öldürme” suçundan iki kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. ve Murat Demirtaş’ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
Sanıklar Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener ve Ender Yıldız, Halil Falyalı ve Murat Demirtaş’ın “kasten öldürmeye yardım” suçundan ayrı ayrı 12’şer yıl 6 ay, toplam 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. ve tutukluluklarının devamına karar verildi. Sanık Metin Süs’ün kendisine isnat edilen tüm suçlardan beraatına karar verildi. Mahkeme, firari sanık Cemil Önal hakkındaki davanın “kasten adam öldürme” ve “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak” suçlarından iki kez ayrılmasına karar verdi. Sanıkların tamamı “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçundan beraat etti.
İKİ AVUKATA CEZA İLANIMI
Mahkeme kararında ayrıca sanık Mehmet Faysal Söylemez’in avukatı Coşkun Atılgan ve Mustafa Söylemez’in avukatı Abdulhamit Saysal hakkında savunma sınırlarını aşan suçlamalar nedeniyle savcılığa ve HSK’ya suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. .
OLAYIN ARKA PLANI
İddianamede, Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşler için “kasten adam öldürme” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçlarından ikişer ağırlaştırılmış müebbet ve 12’şer yıla kadar hapis cezası istendi. Diğer 4 şüpheli ise “kasten öldürmeye yardım etmek” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçlarından 32 yıl 6 aydan 46 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı. İddianamede, Halil Falyalı’nın öldürülmesinin eylül ayında planlandığı ancak Falyalı’nın cezaevinde olması nedeniyle 6 ay sonra gerçekleştirildiği belirtildi. İddianamede ayrıca olayın son derece planlı ve profesyonel bir şekilde işlendiği belirtildi. Hollanda’da yakalandığı öğrenilen firari sanık Cemil Önal hakkındaki iddianame daha sonra davaya eklendi.